Projeye dahil olan iki okul idaresi ve rehberlik öğretmenleri ile öngörüşmeler yapıldıktan sonra okulların gerekli organizasyon destekleri alındı. Bu proje, depremzede çocuklarımızın yalnız olmadıklarını hissettirmek, onların yüreklerine umut tohumları ekmek ve unutulmadıklarını hatırlatmak, hayatın olağan akışında normalleşmelerine katkı sağlamak ve akranlarıyla sağlıklı ilişkiler kurmaları yönünde bir ufak destek olmak amacıyla gerçekleştirildi.

Proje yürütücüsü Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencimiz Ferda Akünver’in ifadeleriyle “Mektup Kardeşliği Projesi, depremzede çocukların yaşadıkları acıları, korkuları ve zorlukları unutmadığımızı, her birinin hayatlarımızda kalıcı bir iz bıraktığını ve onlara olan sevgimizin sınırları aştığını; duygularını, düşüncelerini ve hatta gelecek hayallerini paylaşmaları için her zaman bir yol olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Kardeşlerimiz için, geleceğimiz için, umut dolu bir yarın için bir araya gelmek, insanlığımızın en güzel yanlarını ortaya koymak demektir. Ve bu proje de, hep birlikte yüreklerimize dokunacak, umut tohumları ekecek ve sevginin sınırlarının olmadığını gösterecek umut dolu bir adım.”

Bu sosyal sorumluluk projesi ile hem küllenmekte olan bir nostaljik iletişim aracı “mektup” yeni nesle tekrar hatırlatılmış oldu, hem de farklı illerde yaşayan çocuklar birbirleriyle duygularını, umutlarını, arkadaşlıklarını ve hatta geleceklerini paylaştılar. Onlar için unutulmaz bir deneyim oldu, belki de kalıcı dostlukların temeli atıldı.

Katılımcı okullardan birindeki öğrencilerin depremzede olması, projenin anlamını ikiye katladı. Unutulmadıklarını hissettikleri her an, onların gözlerindeki sevgi ışığının daha da parladığını ve yüreklerinin daha da hafiflediğini bildiğimizi göstermek onlar için çok büyük bir önem taşımakta. Bu nedenle, her bir mektubun, sadece bir kâğıttan ibaret olmadığını, aynı zamanda bir umut çığlığı, bir sevgi dalgası ve bir dayanışma işareti olduğunu göstermek bu projenin temel mesajı oldu.